
Ankara Radyosu
15 Kasım 1968, Cuma
Saat 20.30
(Banda alındı.
8.11.1968)
Sayın dinleyenlerim,
Bu akşam sizlere iki ayrı oda müziği dinleteceğim. Bunlardan biri Septet, öteki de Oktet’tir. Birincisini Mozart yazmıştır; ikincisini de Paul Hindemith. İki sanatçı arasında 200 yıllık bir süre var. Bu duruma göre bu eserlerden birincisi, Klasik Viyana Türü’nün bir eseridir; ikincisi de modern bir eserdir, yani günün sanatıdır. Ama Oda Müziği diye adlandırılan bu eserleri küçümsememek gerek, çünkü bu eserlerde kullanılan aletler az ve sınırlı olduğu için bu çeşit bestelere Oda Müziği denmiş; yoksa her iki eser de senfonik türde yazılmıştır.
Aslına bakılırsa müzik türleri içinde, yorumda ya da uygulamada en ağırı, en güç olanı oda müziğidir, çünkü oda müziği birlikleri, senfonik orkestranın çeşitli aletlerinden, renk gücünden, anlatım kapasitesinden yoksundur. Fakat böyle olmasına rağmen bestecinin hüneri, marifeti, oda müziğinin çok sınırlı kadrosuyla bile, yorum ve anlatım gücünü orkestranınkinden aşağı düşürmemesindedir. Çok eski tarihlerde, böyle az kadrolu bestelere Oda Müziği denirdi; çünkü bu çeşit eserler, neredeyse oda sayılabilecek orandaki küçük salonlarda çalınırdı. Bugün bu tür eserlere, kadrolarının darlığından, sınırlılığından ötürü Oda Müziği deniyor; ve oda müziği konserleri, çok büyük salonlarda da dinletilebiliyor; çünkü günümüzde akustik sorunu, mimarlık açısından gereği gibi çözülmüştür; 5-8 aletin birlikte çaldıkları eserler şöyle dursun, tek bir aletle verilen resitallerin bile, iki üç bin kişilik salonlarda rahat rahat dinlenebilmesine imkân sağlanmıştır.
Gelelim şimdi dinleyeceğimiz Oda Müiği eserlerine:
Mozart, 11 numaralı re-majör septetini (K.V. 251), o zamanki orkestranın obua ve 1. keman dahil olmak üzere özellikle 7 aleti için, 6 bölümlü olarak yazmıştır. Eser, 18. yüzyıl sanatının en güzel örneklerinden biridir. Mozart’ın bu divertimento’sunun bir ikincisine pek rastlanmaz, çünkü eser ortalama bir türde yazılmıştır: yani bu divertimento’nun, oda müziği ve serenad türleri arasındaki senfonik kuruluşu, kendine özgü bir doku meydana getirmiştir. Obuanın, bütün partilerin üstündeki egemen tavrı, 1. kemanın zarif ve bağımsız akışı, marş ritimlerindeki zariflik, menüelerdeki canlılık ve uyanıklık, yavaş bölümlerin romansı andıran ağır ezgileri, bu esere, eşine az rastlanır bir özellik vermiştir. Kısacası bu eser, Mozart’ın 20 yaşındayken yazdığı Salzburg Divertimentoları’nın en güzelidir.
Adından da anlaşılacağı gibi, Divertimento’nun özelliği, kısa süre içinde, sevimli, zarif, kolay anlaşılır ezgilerin, oyun havalarının, gevşek bağlantılarla bir araya getirilmesinde ve bunlardan bir bütün yaratılmış olmasındadır; ve bu bütünden beklenen de, dinleyici üstündeki eğlendirerek dinlendiren etkisidir.
Mozart’ın bu Divertimento’sunda yer alan obuanın tatlı ezgileri, daha çok Fransızvari bir esprinin inceliğini yansıtır; hele eserin sonundaki Fransız türünde yazılmış marş, dinleyeni ister istemez Fransız yaratıcılığına özgü bir atmosfere çekip götürüverir. Mozart bu Divertimento’yu, kız kardeşine doğum günü armağanı olarak yazmıştır ve eser, 1764 ve 1765 yıllarında, iki kardeşin Versailles Sarayı’nda Kraliçe Marie Antoinette’i birer harika çocuk olarak hayran bıraktıkları günlerin anılarını yansıtmaktadır.
Sayın dinleyenlerim, şimdi Mozart’ın 11 numaralı re-majör ve Köchel 251 sayılı Divertimento’sunun 6 bölümünü, büyük şef Herbert von Karajan’ın yönetimi altında, Berlin Filarmoni Orkestrası’ndan dinleyelim. Solo obuayı, Lothar Koch çalmaktadır. Bölümler: 1. Allegro molto, 2. Menuette, 3. Andantino, 4. Menuette: Tema con variazioni, 5. Rondo: Allegro assai, 6. Marcia alla francesa.
(Plak)
Sayın dinleyenlerim, şimdi de sizlere, günümüzün bir oda müziği eserini dinleteceğim. Bu eser de 1963 yılında ölen ünlü Alman besteci Paul Hindemith’in bir Oktet’idir; yani yalnız 8 alet için yazılmış bir oda müziği bestesidir. Bilindiği gibi Paul Hindemith, 1936 yılında, Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kuruluşunda, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Almanya’dan uzman olarak davet edilmiştir; ve bugün 32. yılını da idrak etmiş olan bu önemli kuruluşa büyük emeği geçmiştir.
Hindemith, biraz sonra dinleyeceğimiz Oktet’ini şu aletler için yazmıştır: klarinet, fagot, korno, keman, 2 viyola, viyolonsel ve kontrbas. Paul Hindemith, doğal olarak günün sanat anlayışı açısından yazdığı bu Oktet’te, müziğin geleneksel türlerine sırt çevirmemiştir; aksine olarak, eserin son bölümünde, Vals, Polka ve Galop biçimindeki dans türlerine de yer vermiştir. Hindemith, bu eserini, Berlin Filarmoni Orkestrası üyelerinin kurduğu Oda Müziği Derneği’ne armağan etmiştir. Bu da bir tesadüf değildir, çünkü Hindemith yıllarca, kendi adını taşıyan bir kuvatüorda viyola çalmıştır; ve bu akşam dinleyeceğimiz Oktet’in 1958 yılı Berlin Festivali’ndeki ilk çalınışında da viyola partisini kendisi çalmıştır. Hindemith Oktet’inin 5 bölümü, Batı eserlerinin çoğunda olduğu gibi İtalyanca terimlerle değil de, Almanca terimlerle adlandırılmıştır. Buna göre, eserin 1. Bölümü, önce enine boyuna geniş, sonra da ölçülü bir çabuklukta gelişir; 2. Bölüm, belirli bir temanın 7 ayrı çeşitlemesine sahne olmuştur; 3. Bölüm, ağır bir atmosferde gelişip olgunlaşmaktadır; 4. Bölüm, çok canlı ve çok hareketlidir; 5. ve son bölüm ise eski modaya uygun dans havalarına, valse, polkaya ve galopa yer vererek gelişmiştir; ve eseri böylece sona erdirmiştir.
Şimdi sayın dinleyenlerim, Paul Hindemith’in 1958 yılında 8 alet için yazmış olduğu Oktet’i, Berlin Filarmoni Orkestrası’nın Oda Müziği Birliğinden dinleyerek bu akşamki programımızı sona erdirelim.
(Plak: Bölümler: 1. Breit – Mässig schnell, 2. Varianten – Mässig bewegt, 3. Langsam, 4. Sehr lebhaft, 5. Fuge und drei altmodische Tänze (Walzer, Polka, Galopp))