Cevad Memduh Altar1902-1995
English | Français | Deutsch | Italiano | Español

ESERLERİMAKALELER

Bu belgeyi Word Dökümanı Olarak İndirebilirsiniz!

Son Havadis Gazetesi, 28 Nisan 1964
Yeni Ekspres Gazetesi, 29 Nisan 1964
Yeni İstanbul Gazetesi, 30 Nisan 1964

SANAT ÖDÜL VE BAĞIŞLARI

Cevad Memduh Altar

            Eskiler: “Marifet iltifata tabidir!” derlerdi. Bunun gerçek anlamı: “Olağanüstü değerde iş yapana güleryüz göstermezsen, başarı gücü söner” demektir. Buradaki “eskiler” terimi, bu atasözüne dayanan hakikatin de eskiyip gitmiş olduğuna delâlet etmez. Cümle eskidir ama taşıdığı görüş daima yenidir ve aktüel değer taşır. Bu duruma göre, sanatçıya iltifat etmezsen, marifetini göstermeye göstermeye, günün birinde bu güçten tamamen yoksun da kalabilir. İşte böylesine bir gerçeğin ışığı altında, çok eski zamandan beri güzel sanat vakıfları kurulmuş, bağışlar dağıtılmış, ödüller verilmiştir. Eski Dünyanın olduğu gibi Yeni Dünyanın da bu işe verdiği önemi herkes bilir. New York’taki Guggenheim Sanat Vakfı ve daha nice fondasyonlar, bunun en önemli örnekleridir.

            Günümüzün özellikle dikkati çeken bilimsel bir sanat bağışı ve ödül dağıtımı, Birleşik Amerika’da oldu. Amerika’nın çok tanınmış bir bankacısı ve sanat koleksiyoncusu olan Mr. Robert Lehman, Yale Üniversitesine 500 bin dolarlık bir sanat fonu hibe etti. Bundan maksat, üniversite idaresinin, şimdiye kadar güzel sanat alanında gerçekleştirilmemiş olan bir proje için gerekli yatırımı zahmetsiz sağlayabilmesi idi. Nitekim maksat elde edilmiş oldu ve Yale Üniversitesi Senatosunda alınan karara göre, bu yatırımla üniversitede yeni bir Sanat Tarihi kürsüsü kuruldu. Hattâ Vakfı verene saygı için “Lehman Kürsüsü” diye adlandırılan bu yeni ödeve, dünyaca tanınmış sanat tarihi bilginlerinden Prof. George Kubler atandı.

            Birleşik Amerika’da müzelerdeki, hattâ süreli galerilerdeki eserlerin ve koleksiyonların, varlıklı vatandaşların bağış ve hibeleriyle elde edilen paha biçilmez sanat hazineleri olduğu göz önüne alınırsa, Yale Üniversitesine yapılan 500 bin dolarlık bağışın amacı kendiliğinden anlaşılmış olur. Bu bağış da kültürde ve sanatta yoksunluğu giderme çabasından başka bir şey değildir.

            Gelelim New York’ta dağıtılan yeni sanat ödüllerine: Guggenheim ve Pennsylvenia Ödülleri adını taşıyan bu paralar, bakınız nasıl dağıtılmış: New York’taki ünlü Guggenheim Galerisinin geçen Ocak ayından beri devam etmekte olan milletlerarası resim ve heykel sergisinin bütün ödüllerini, yalnız Paris çığırına bağlı yabancı sanatçılar kazanmıştır. Bu arada 10.000 dolarlık ödül, dünyaca tanınmış bir heykelci olan ve öteden beri Paris’te oturan İsviçreli büyük sanatçı Albert Giacometti’ye verilmiştir. Bundan başka ayrıca 5 sanatçıya da ödül dağıtılmıştır. Nitekim hiçbir aslen Fransız olmayan bu beş sanatçıdan üçü, halen Paris’te oturan ve Paris ekolüne bağlı olan (Danimarkalı, Kübalı, Macaristanlı) ve diğer ikisi de başka memleketlerde oturup da Paris ekolüne bağlı olarak eser veren (Barcelona ve New York) sanatçılardır.

            Amerika’nın ünlü Penn sanat ödülleri, Birleşik Amerika’nın en eski sanat kurumlarından olan Pennsylvania Akademi Sergisi tarafından dağıtılmıştır. Uzun zamandan beri tertiplenmekte olan bu sergide de, 181 tablo ve 101 heykel sergilenmiştir. Bu arada 3 ressama birer altın madalyon, bir heykelciye madalyon, ayrıca 5 ressama da topluca 4.150 dolar dağıtılmıştır.

            Bütün bunları görüp de memleketimizde, yıllık Devlet Resim ve Heykel Sergisi dışında, özel kişi ve kurum ödüllerini hasretle beklememeye imkân yok.